Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / ‘KANAL İSTANBUL`UN ETÜT PROJE İŞLERİNİ TAMAMLADIK’

‘KANAL İSTANBUL`UN ETÜT PROJE İŞLERİNİ TAMAMLADIK’

‘KANAL İSTANBUL`UN ETÜT PROJE İŞLERİNİ TAMAMLADIK’08.02.2019Ulaştırma ve Altyapı Bakanı M. Cahit Turhan, Kanal İstanbul`un etüt proje işlerini tamamladıklarını belirterek, "ÇED Raporu`nun onaylanmasını bekliyoruz. Çevre Düzeni Planı`nın onaylanmasını müteakip ihale ilanına çıkacağız." dedi.

Bakan Turhan, Bilgi Teknolojileri Kurumunda (BTK), Bakanlığın "2018 yılı değerlendirmesi ve 2019 yılı hedefleri"ne ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Kanal İstanbul'un etüt proje işlerini tamamladıklarını bildiren Turhan, "Kanal İstanbul ile Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin hükümlerini açık ve örtülü bir şekilde ihlal etmeden, İstanbul Boğazı deniz ulaştırmasına açık tutularak alternatif ve ikinci bir kapı ve suyolu açılmış olacak. ÇED Raporu'nun onaylanmasını bekliyoruz. Çevre Düzeni Planı'nın onaylanmasını müteakip ihale ilanına çıkacağız." diye konuştu.

Turhan, 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli'nin projelendirme faaliyetlerini de tamamladıklarına değinerek, bu projeyle İstanbul Boğazı'nı 3. defa denizin altından geçmeyi planladıklarını kaydetti.
 
“BTK veri merkezini bu yıl hizmete alacağız”

Ulusal Kamu Entegre Veri Merkezi fizibilitesini bu yıl tamamlamayı hedeflediklerini anlatan Turhan, şu ana kadar ihtiyaç analizi ve stratejik plan raporları, kavramsal tasarımın bitirildiğini ve bundan sonraki süreçte de ayrıntılı tasarım, mimari proje ve uygulama projesi hazırlık süreçlerinin devam edeceğini söyledi. Gölbaşı bölgesinde tahsis edilen arazinin imar çalışmalarının devam ettiğini aktaran Turhan, "Veri merkezine önem veriyoruz. 2 bin 500 metrekarelik BTK veri merkezini beyaz alanlı olarak bu yıl içinde hizmete alacağız." diye konuştu.

Turhan, yatırımlarda daralma düşünmediklerini vurguladı. Başlattıkları projeler hakkında bilgi veren Turhan, "Karayollarında doğu batı aksında hemen hemen projelerimizi önemli ölçüde tamamladık. Kuzey güney aksında 2 bölgemizin özellikle kuzey ve güney bölgesi malum dağlık... Şimdi buraları viyadük ve tünellerle geçmeye çalışıyoruz. Bunlar yüksek maliyetli ve inşaat süresi uzun olan yerler. Bu yatırımlarla çok fazla hedef büyütüp cepheyi dağıtmadan, mevcut devam eden işlerimizi en kısa sürede hizmete alıp, kaynaklarımızı bir an önce hizmete dönüştürme niyetindeyiz. Planlama teşkilatıyla icracı bakanlıklar olarak böyle bir karar aldık." ifadesini kullandı.

Yeni yatırımlara da değinen Turhan, yap-işlet-devret ile yapacakları öncelikli projeleri; yüksek standartlı paralı yollar ile mevcut bölünmüş yolların bazı güzergahlarda kapasitesini dolduranları, gelecek yıllarda hizmet seviyesini düşürmeden, ulaşım maliyetlerini yükseltmeden yeni otoyol sistemleriyle buralardaki kapasiteleri arttıracaklarını dile getirdi. Turhan, söz konusu projelerin belirli oranlarda kendilerini telafi edebildiğini de aktardı.

"Köprü ve otoyolların özelleştirmesini ÖİB araştırıyor"

Turhan, hızlı tren çalışmalarının Ankara merkezli olarak İstanbul, Bursa, Sivas, İzmir, Adana, Mersin ve Gaziantep'te devam ettiğine dikkati çekerek, yüksek hızlı treni ülke genelinde yaygınlaştırmayı planladıklarını vurguladı. Şehir içi ulaşıma değinen Turhan, "Özellikle iş hayatındaki ulaşım ihtiyacı için yapacağımız şehir içi toplu taşıma sistemleriyle onlara tercih edebilecekleri konforda ulaşım altyapısı sunmak istiyoruz. Yani büyük şehirlerimizde şehir içi metrolarını, bundan sonra yatırım programımızda öne alacağız. Mevcut demiryolu hatlarımızı, iyileştirip standartlarını yükseltip, kapasitesini arttıracağız... Ayrıca mevcut demiryolu hatlarını elektrikli hale getirmemiz lazım." şeklinde konuştu.

Köprü ve otoyolların özelleştirmesi konusundaki soruya Turhan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığının (ÖİB) bu konuda piyasayı araştırdığını söyledi. Uygun ortam ve piyasa şartları bulunduğunda özelleştirmenin denenebileceğini dile getiren Turhan, konuyu ÖİB'nin takip ettiğini bildirdi.
 
Turhan, Adil Kullanım Noktasına ilişkin (AKN) soruyu ise şöyle cevapladı:
"Türkiye İstatistik Kurumunca (TÜİK) açıklanan enflasyon verilerine bakıldığında, uzun zamandır internet tarifelerinin de yer aldığı haberleşme harcama grubunda gerçekleşen fiyat artışlarının, enflasyonun altında gerçekleştiği görülüyor. Sektörde yaşanan verimlilik artışları ve artan rekabet nedeniyle sektördeki fiyat artışlarının sınırlı kaldığı ve bu durumun tüm sektörlerin dahil edildiği ülke genelinde hesaplanan ortalama enflasyon üzerinde, olumlu etki yaptığını söylemek mümkündür. Bu kapsamda TÜİK verileri göz önüne alındığında, AKN uygulamasının kaldırılması neticesinde geniş bant internet fiyatlarının fahiş biçimde yükseldiği yönündeki iddiaların asılsız olduğu anlaşılmaktadır. AKN uygulamasının kaldırılması sonrasında, özellikle limitsiz tarife ücretlerinde önemli oranda düşüş yaşandı."
 
“Kanal İstanbul'a çok fazla ilgi var”

Kanal İstanbul ihalesine, yurtiçindeki ve dışındaki yatırımcılardan çok fazla ilgi olduğunu vurgulayan Turhan, ihaleye çıkıldığında da aynı ilgilinin devam etmesi temennisinde bulundu.

Turhan, Hızlı Geçiş Sistemine (HGS) de değinerek, "Abone hesabında bankada yeterli bakiye olması durumunda, tahsilatlarda aksama olmamaktadır ancak araç plakalarının zaman zaman standartlara uygun olmaması, kirli veya hasarlı olması gibi durumlardan kaynaklı ücret toplama sistemlerinin hatalı okuma yapması durumunda gerekli incelemeler yapılarak, manuel düzeltmeden sonra cezalar iptal ediliyor. Fatih Sultan Mehmet ve 15 Temmuz Şehitler köprülerindeki, malum ihlalli geçişler kanuni düzenlemeyle affedildi." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Kart ile sistemin nasıl işleyeceğini de anlatan Turhan, PTT öncülüğünde kurulan ortam işletim sisteminde, yerel yönetimlerle anlaşmalar yapılacağını, ulaşım alanında tek kart kullanımının yaygınlaştırılacağını ve vatandaşın hayatının kolaylaştırılacağını  söyledi.
 
Bakan Turhan, ulaştırma ve haberleşme hizmetlerinin, ekonomik gelişmenin yanında köy-kent bütünleşmesini, kültür birliğini ve dengeli nüfus dağılımı gibi birçok sosyal faydayı sağlayan, tarım, turizm ve sanayinin altyapısını oluşturan stratejik bir sektör olduğunu söyledi.

Sağlıklı ve yeterli bir ulaştırma ve haberleşme sistemine sahip olmayan ülkelerin asla kalkınamayacaklarını vurgulayan Turhan, bu nedenle de 16 yıl gibi bir sürede 537 milyar liralık yatırım gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Bugün dünyada yaşanan ekonomik krizin yarattığı fırtınada hala ayakta durabilmenin ve yaratılan krizlerin olumsuz etkilerini minimuma indirebilmenin temelinde yapılan altyapı yatırımlarının yattığını ifade eden Turhan, "16 yıl öncesine kadar Avrupa ile ülkemiz ulaştırma sektörü karşılaştırmasını yaparken, 'ülkemizin üçte ikisinin dağlarla kaplı olması dolayısıyla kesintisiz ulaşım ağını kurmanın zorluklarından' bahsediliyor coğrafi şartlarımız yetersizliklere mazeret olarak gösteriliyordu." diye konuştu.

Ulaştırmanın, fiziki olarak çeşitli zorlukları olan sürprizlere açık projelerin bulunduğu ve çok yüksek finansman ihtiyacı da olan bir sektör olduğunu dile getiren Turhan, yüksek finansman ihtiyacına çözüm olarak da genel bütçe yanında, Kamu Özel İşbirliği modellerini de devreye sokarak birçok projeyi tamamladıklarını kaydetti.

Karayolu altyapılarını geliştirirken taşımacılıkta en büyük paya sahip karayolu taşımacılık sektörünün sorunlarına cesaretle el attıklarını ve sektörü AB normlarında düzenlemeye tabi tuttuklarını anlatan Turhan, Avrupa'nın en modern araç muayene sistemlerinden birisini hayata geçirdiklerini ifade etti.

Ülke ekonomisinin büyümesine ve araç sayısının artışına paralel olarak yollarının trafik hacmi artmasına karşın kazalarda hayatını kaybeden kişi sayısında yüzde 68'lik azalma olduğunu dile getiren Turhan, bölünmüş yol yapımıyla mevcut yolların asfalt yapımı ve onarımına da önem verdiklerini bildirdi.

Havayolunda başlatılan yerli ve milli üretim projeler kapsamında havacılıkta sertifikasyon işlemlerinin de artık milli olarak yapılmaya başlandığına işaret eden Turhan, "Yerli uçağımız HÜRKUŞ da sertifikalandırıldı. Özgün Helikopter sertifikasyon çalışmalarına da devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Turhan, insansız hava araçları kayıt altına alındığını ve İHA Pilot lisansının 34 bin, İHA sayısının 26 bini bulduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

"2018 yılı tarifelerinde iç hatlara yönelik hizmet bedellerindeki Türk Lirası ücretlerde artış oranı yüzde 10 ile sınırlı tutuldu, dış hatlara yönelik hizmet bedellerindeki Euro ücretlerde artış yapılmadı. 2019 yılı tarifelerinde ise iç hatlara yönelik hizmet bedellerindeki Türk Lirası ücretlerde yüzde 20 artış yapıldı, dış hatlara yönelik hizmet bedellerindeki avro ücretlerde artış yapılmadı."

Demiryolunda sinyalli hat uzunluğunu iki katın üzerinde artırarak, 2 bin 505 kilometreden 5 bin 746 kilometreye çıkardıklarını vurgulayan Turhan, 2 bin 211 kilometre hatta ise çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Demiryolu yatırımları hakkında bilgi veren Turhan, "Amacımız, 100'ncü yılımızda da 'hızlı trenle ördük anayurdu dört baştan' marşını söyleyebilmektir." dedi.
Turhan, Gebze-Halkalı Banliyo Hattının bu yıl işletmeye alınacağını bildirerek, Ankara Metro Hattı'nı Esenboğa Havalimanı'na kadar uzatacak hattın ihalesine de bu yıl çıkacaklarını kaydetti.

Kızılay-Çayyolu ile Batıkent-Sincan metrolarını bağlayacak 20 kilometrelik hat ile ANKARAY'ı uzatacak 15 kilometrelik hattın projelendirme çalışmalarına başlayacaklarını dile getiren Turhan, İstanbul metroları olan 8,9 kilometrelik Bakırköy İDO-Bahçelievler-Kirazlı, 7,4 kilometrelik Sabiha Gökçen havalimanı bağlantısı, 27 kilometrelik İstanbul Havalimanı-Halkalı metrosu ve 37,5 kilometrelik Gayrettepe- İstanbul Havalimanı metrolarının yapımına devam ettiklerini vurguladı.

Turhan, bu yıl içinde Milli Elektrikli Tren Setinin proje çalışmalarını tamamlayarak Prototip milli tren setlerinin üretimine başlamayı planladıklarını söyledi.

Personel Konaklama Vagonu ve Elevatörlü Atık Vagonu imalatlarına da başlayacaklarını açıklayan Turhan, "TÜLOMSAŞ ve TÜDEMSAŞ, bu yıl 865 vagon revizyonu ve 87 çeken araç revizyonu yapacak. TÜVASAŞ 22 DMU tren seti üretecek. TÜLOMSAŞ özel sektör için 5 DE lokomotif, demiryolları için 1 elektrikli, 1 hibrit lokomotif üretecek. İstanbul Yeni Havalimanı Raylı Sistem Bağlantı Hatlarında kullanılmak üzere 176 araç ve Bakırköy (İDO)-Kirazlı Metro Hattında kullanılmak üzere 72 araç alımı ihalesi de bu yıl yapılacak." diye konuştu.

Turhan, 2003'te 37 olan tersane sayısını 78'e çıkardıklarına dikkati çekerek, denizcilikte 28,6 milyon DWT'luk Türk sahipli filo kapasitesiyle dünyada 15. sıraya çıkıldığını bildirdi. Türk sahipli gemi filosunu 569'dan bin 511'e yükselttiklerine işaret eden Turhan, Türk bayraklı filonun başta AB ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin taraf olduğu Paris Memorandumu uyarınca beyaz listeye geçmesini sağladıklarını söyledi.

Bu yıl Kuzey Ege/Çandarlı limanı üst yapısının, Yap İşlet Devret (YİD) modeliyle yapılacağını belirten Turhan, ayrıca Haliç Yat Limanı ve Kompleksi yapımına da başlayacaklarını ve Armutlu Kapaklı Balıkçı Barınağı ile Anamur İskelesini de tamamlayacaklarını (yüzde 90 gerçekleşme) dile getirdi.

Turhan, Türkiye'nin haberleşme uydusu üretebilen 10 ülke arasında yer almasını sağlayacak projeyi, 2020 yılında tamamlamayı ve 2021 yılı içisinde uzaya göndermeyi planladıklarını vurguladı. Yerli ve milli üretim çalışmaları kapsamında, BTK desteğiyle "Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Projesi"ni başlattıklarını hatırlatan Turhan, proje kapsamında bu yıl radyolink, anten, baz istasyonu, siber güvenlik yazılımları gibi elektronik haberleşme şebekelerinde kullanılan yazılım ve donanım ürünlerinin üretimine başlanacağını bildirdi. Yerli baz istasyonu ULAK'ı hizmete verdiklerini belirten Turhan, 2019 yılında ticari mobil şebekelerde yoğun olarak kullanmaya başlayacaklarını söyledi.

Bu yıl tüm kurumların elektronik hizmetlerini e-Devlet Kapısı'na aktaracağına işaret eden Turhan, 2020'li yıllarda hizmete girecek 5G için çalışmalarını bu yılda da yoğun olarak sürdüreceklerini dile getirdi.

Turhan, Çanakkale ile Küçük Çamlıca TV ve Radyo Kulelerini 2019'da tamamlayacaklarını belirterek, Ankara TV ve Radyo Kulesine yönelik çalışmalara bu yıl devam edeceklerini kaydetti.

Ulusal Elektronik Tebligat Projesiyle, bu yıl tebligatların sistem üzerinden gönderimini de başlatacaklarını aktaran Turhan, Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nı da bu yıl içinde uygulamaya alacaklarını vurguladı.

Turhan, PTT'nin bu yıl içerisinde dron ile teslimatlarına başlamasını da planladıklarını dile getirdi. Ulaşım kartı özellikli yerli ve milli yemek kartı projesine de değinen Turhan, 2019 yılında PTT'nin iştiraki olan şirketi tarafından hayata geçirileceğini ifade etti.
 
Bakan Turhan, soruları yanıtladı

Bakan Turhan, "2018 yılı değerlendirmesi ve 2019 yılı hedefleri"ne ilişkin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda (BTK) düzenlediği basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

İstanbul Havalimanı'na ilişkin soruya Turhan, 29 Ekim 2018'de açılışı yapılan havalimanından, ilk aylarda 5 noktaya uçuş yapıldığını söyledi.

Turhan, İstanbul Havalimanı'ndan şu anda 19 noktaya uçuş yapıldığını dile getirerek, havalimanının taşınma işleminin 29 Ekim 2018 itibarıyla başladığını anımsattı.
Uçuş sayılarının her geçen gün arttığını ifade eden Turhan, burada hizmet verecek şirketlerin taşınma işlemlerinin sürdüğünü bildirdi.

Bu yılın mart ayı içinde taşınmanın tamamlanacağını ifade eden Turhan, THY'nin kendi tesislerine taşınmayı hızlandırdığını kaydetti.
 
PTT'nin katılım bankası kurması

PTT'nin katılım bankası kuracağına ilişkin soruya Turhan, Türkiye'nin her köşesinde bulunan PTT'nin mevcut iş yerlerini daha verimli ve etkin kullanma adına Posta Katılım Bankacılığı konusunda fizibilite düzeyinde çalışmalarının sürdüğünü, henüz sonuçlanmadığını ifade etti.

Turhan, bu konuda gerekli iznin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan (BDDK) çıkmadığını söyledi.
 
"Siber saldırıların kaynağı yanıltıcı olabiliyor"

Siber saldırılara ilişkin soruya Bakan Turhan, internetin doğası gereği siber saldırılarda kaynağın gizlenmesinin oldukça kolay olduğuna işaret ederek, saldırı kaynaklarının yanıltıcı olabildiğini bildirdi.

Turhan, saldırıların hedefinde genellikle finans, havacılık, sağlık kurumları gibi sektörlerin yer aldığına dikkati çekerek, yılda yaklaşık 56 bin siber saldırının önlendiğini belirtti.

USOM'daki ekiplerin, 7 gün 24 saat esasına göre siber saldırıların önlenmesi için çalıştıklarını anlatan Turhan, siber saldırıların verdiği finansal zarara ilişkin çalışmanın sektörler tarafından yapıldığını vurguladı.
 
Turhan, Adil Kullanım Noktasına ilişkin (AKN) soruyu ise şöyle cevapladı:
"Türkiye İstatistik Kurumunca (TÜİK) açıklanan enflasyon verilerine bakıldığında, uzun zamandır internet tarifelerinin de yer aldığı haberleşme harcama grubunda gerçekleşen fiyat artışlarının, enflasyonun altında gerçekleştiği görülüyor. Sektörde yaşanan verimlilik artışları ve artan rekabet nedeniyle sektördeki fiyat artışlarının sınırlı kaldığı ve bu durumun tüm sektörlerin dahil edildiği ülke genelinde hesaplanan ortalama enflasyon üzerinde, olumlu etki yaptığını söylemek mümkündür. Bu kapsamda TÜİK verileri göz önüne alındığında, AKN uygulamasının kaldırılması neticesinde geniş bant internet fiyatlarının fahiş biçimde yükseldiği yönündeki iddiaların asılsız olduğu anlaşılmaktadır. AKN uygulamasının kaldırılması sonrasında, özellikle limitsiz tarife ücretlerinde önemli oranda düşüş yaşandı."
 
"Ankara'daki tren kazasına ilişkin soruşma devam ediyor"

Ankara'daki tren kazasına ilişkin soruya Turhan, demiryollarında hatların, Uluslararası Demiryolu Birliğince işletmeciliğe uygun olarak çalışabilir sertifika almadan çalıştırılma şansının olmadığını söyledi.

Bu kesimde sinyalizasyon altyapısının olmadığını, burada konvansiyonel sistemle çalışıldığına dikkati çeken Turhan, şu anda demiryolu sistemlerinde sinyalizasyon konusunda yüzde 45'lerde olunduğunu kaydetti.

Turhan, "sinyal olmazsa olmaz" tabirinin kendisiyle özdeşleştirildiğini ifade ederek, "Olmazsa olmaz değil, 6 bin kilometrelik demiryolu hattını, sinyalizasyonsuz çalıştırıyoruz. Sinyalizasyon işlemleri bu ayın sonunda bitince hızlı tren işletmeciliği yaptığımız Sincan tarafı, sinyalli olarak hizmet vermeye başlayacak. Hızlı tren işletim sistemine göre çalışacak. Sinyal olmadığı için yüksek hızlı tren sistemine göre işletilmiyordu. Konvansiyonel sisteme göre işletiliyordu." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Turhan, söz konusu kazaya ilişkin idari soruşturmanın detaylı bir şekilde devam ettiğini belirtti.

Ankara'da tren kazasının olduğu hattaki sinyalizasyon çalışmalarının ne zaman tamamlanacağı sorusuna Turhan, "Ankara-Sincan arasındaki sinyalizasyon çalışmalarımız şubat sonunda, Ankara-Kayaş arasında ise mart sonunda tamamlanacak." dedi.
 
Köprü ve Otoyollardaki durum

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul-İzmir Otoyolundaki işletmecilerin hisse devrine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Turhan, Karayolları Genel Müdürlüğünün Yap-İşlet-Devret (YİD) sözleşmelerinde yılbaşındaki kurlara göre yılda bir defa fiyat güncellemesinin yapıldığına dikkati çekerek, yıl boyunca bu fiyatın kullanıldığını bildirdi.

Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi köprülerinin konsorsiyumunda Astaldi'nin bulunduğunu anlatan Turhan, şöyle konuştu:

"Astaldi ekonomik sıkıntı yaşıyor, dünya genelinde. Hisselerini devretmek istiyor. Sözleşmesi gereği bu projeleri finanse eden bankaların, burada yapılacak her türlü hisse devri, hak devri, sözleşme revizyonunda bilgilendirmek ve onayını almak zorunda. Haklarının herhangi bir şekilde gasp edilmemesi için. Bununla ilgili şu anda piyasa değerlendirmesi yapılıyor. 'Burası bir işletme bu şirketin değeri ne? Bundan sonraki değeri ne olacak?' Hisselerine talipliler var. Kendi ortakları içinde de dışardan da var. Çinliler de ilgileniyor. Onlar da Astaldi'nin hisseleriyle ilgili değer belirlemesi yapıyorlar. Bunların hepsi hem finans kuruluşu hem de idarenin onayına tabidir."

Bakan Turhan, Bakanlığın projesi olan Avrasya Tüneli'nde dolar kuru yılda iki defa güncellendiğini ifade ederek, ödenecek olan garantiye esas tutarın hesabında fiyatın iki defa belirlendiğini kaydetti.

Avrasya Tüneli'nde geçiş ücretine ilişkin fiyatın belirlendiğini ifade eden Turhan, ancak İdarenin, eski fiyatlarla devam etme talimatı verdiğini kaydetti.

Kuzey Marmara Otoyolu ile İstanbul-İzmir Otoyolu sözleşmelerinde yılda bir defa tutarın belirlendiğine işaret eden Turhan, "Bununla ilgili 2018'de yaşanan aşırı kur değişikliği nedeniyle firmalar bize müracaat etti. Biz de bunu Hazine ile inceliyoruz. Burada mağduriyetin giderilmesi adına hem kamunun hem de görevli şirketin hak ve hukukunu koruma adına Hazine'deki arkadaşlarımızla nasıl bir çözüm yapılacağı konusunda çalışmalar devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Arışı kur artışı dolayısıyla görevli şirketlerin, finans kuruluşlarına yüksek faiz ödeme durumuyla karşı karşıya kaldığını anlatan Turhan, "Bunu biz, eğer kuru yılda iki defa yaptığımızda ne kadarlık avantaj sağlayacaksa görevli şirketin süresinden bunu keserek, kamunun hakkını korumak niyetindeyiz." ifadelerini kullandı.
 
"Türk Telekom'un değeri borsada son bir ayda yüzde 25 arttı"

Türk Telekom hisselerine ilişkin özelleştirme ihalesinin yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruya Turhan, Türk Telekom'un mevcut imtiyazının 2026'ya kadar devam ettiğini belirtti.
Kısa bir süre önce şirketin yüzde 55 hissesinin el değiştirerek bankaların oluşturduğu gruba devredildiğini anımsatan Turhan, "Ülkemizin haberleşme altyapısı bakımından önemli bir değeri olan Türk Telekom'un imtiyazı yenilenirken istekliler için cazip bir yatırım olması lazım. Etkin yönetim sayesinde şirket bu yılın son çeyreğinde 2,2 milyar lira kar etti. Borsada değeri yüzde 25 arttı." diye konuştu.
 
Soruların ardından Turhan, basın mensuplarıyla BTK içindeki Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezini (USOM) gezerek, buradaki çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Kaynak: T.C. ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI